Far Cry Primal (2016)

Sıradaki içerik:

Far Cry Primal (2016)

e
  • e0

    Mutlu

  • e0

    Eğlenmiş

  • e0

    Şaşırmış

  • e0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

Diablo 1: Karanlıkların İlk Parıltısı

31 okunma — 22 Ağustos 2024 09:00
avatar

İsmail Şahin

  • e0

    Mutlu

  • e0

    Eğlenmiş

  • e0

    Şaşırmış

  • e0

    Kızgın

  • e 0

    Üzgün

1996 yılında, Blizzard Entertainment’ın piyasaya sürdüğü Diablo, bilgisayar oyunlarının tarihine damgasını vurarak bir dönemin kapılarını araladı. Karanlık zindanlarda geçen, atmosferik ve sürükleyici bir deneyim sunan bu oyun, RPG (Rol Yapma Oyunu) türünün en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul ediliyor. Diablo’nun 20 yılı aşkın süredir hala oyuncular tarafından sevgiyle hatırlanması, bu oyunun oyun dünyasındaki etkisini gözler önüne seriyor.

Karanlık Bir Dünyanın Kapıları

Diablo evreni, Sanctuary adlı mistik bir dünyada geçer.

Diablo, Cennet ile Cehennem arasındaki efsanevi “Günah Savaşı”nı ve bu savaşın ölümlü dünyaya sıçramasını anlatır. Bu savaş, Cennet’in düzen ve disiplin anlayışıyla, Cehennem’in kaos ve anarşi anlayışı arasındaki çatışmanın bir sonucudur ve gökyüzündeki en eski yıldızlardan bile daha derin bir tarihe sahiptir.

Cehennem, yedi Büyük İblis tarafından yönetilir. Bu iblislerden üçü, en güçlü ve etkili olanlarıdır: Diablo (Dehşetin Efendisi), Baal (Yıkımın Efendisi) ve Mephisto (Nefretin Efendisi). Diğer dört büyük iblis ise Azmodan (Günahların Efendisi), Belial (Yalanların Efendisi), Andariel (Izdırap Bakiresi) ve Duriel (Acının Efendisi) olarak bilinir.

Cehennem’deki bu savaş, ölümlü dünyayla ilk başta ilgisiz görünse de, bir dizi entrika ve devrim sonucunda ölümlü topraklara sıçrar. “Büyük Sürgün” olarak adlandırılan bu olayda, üç Kardeş, diğer dört iblisin önderliğinde birleşen tüm Cehennem güçleri tarafından cehennemden sürülür. Ancak, bu üç Kardeş’in dünyaya sürülmesi, Günah Savaşı’na insanları da dahil eder. İnsanlar, taraf seçme özgürlüğüne sahip tek varlık olarak, her iki tarafta da müttefikler bulur.

Başmelek Tyrael’ın liderliğinde, politik ve ideolojik farklılıklarını bir kenara bırakan büyücü klanları, Horadrim adında bir birlik oluşturur. Horadrim, Tyrael’ın onlara verdiği, iblisleri hapsetme gücüne sahip olan “ruhtaşları” ile büyük başarılar elde eder. Horadrim, iblisleri yakalamada oldukça başarılıdır ve üç Kardeş’in peşine düşer. İlk olarak, Mephisto yakalanır ve ruhu, Zakarum Kilisesi’nin korumasına bırakılır. Baal, Horadrim’in önde gelenlerinden Tal-Rasha’nın liderliğindeki bir grup ile Lut Gholein civarında karşılaşır. Baal, ruhtaşını parçalamayı başarırsa da, parçalardan biri kalbine saplanan Tal-Rasha, kendini feda ederek Baal’i Lut Gholein’in kumlarına hapseder. Küçük Kardeş Diablo ise Horadrim’den sürekli kaçmayı başarır ve Batıya, Khanduras’a doğru çekilir. Jered Cain ve bir grup Horadrim tarafından uzun süre izlendikten sonra yakalanır, ruhu taşa hapsedilir ve unutulmuş bir kilisenin derinliklerine gömülür.

Horadrim, iblis yakalamaktaki başarısını ruhtaşlarının koruma konusunda gösteremez. İblislerin yakalanmasıyla zamanla birbirlerine düşen büyücü klanları dağılır. Başlarında onları koruyan kalmaz ve böyle bir tehlikenin varlığı bile unutulur. Horadrim dağılmışken, Cennet’in yolundan sapmış melek Izual’ın yardımıyla ilk serbest kalan Mephisto olur. Mephisto, Zakarum’un gardiyanlığından kurtulduğu gibi, Zakarum düzenini etkileyerek ele geçirir. İblisin oyunlarına gelmeyen tek Zakarum rahibi Khalim de görevden çekilince, Mephisto hemen kardeşlerini kurtarmak için harekete geçer. Rahiplerinden biri olan Lazarus’u Khanduras’a götürür.

Lazarus, Khanduras’ta her şeyden habersiz bir şekilde, kendi krallığını ilan etmiş ve eski bir katedrali kendine saray olarak seçmiş olan Leoric’in yanına sızar. Katedralin derinliklerinde, taşın içinde uyuyan Diablo ile bağlantıya geçen Lazarus, şeytanın dünyada vücut bulabilmesi için planlar yapar. Horadrim ile hapis durumundan dolayı zayıf olan Diablo, ilk denediği kişi olan Leoric’te başarılı olamaz. İblise karşı koyabilen Leoric, bu zorlu mücadeleden ağır yaralarla çıkar ama akıl sağlığını yitirir. Bunun üzerine Lazarus, Diablo’nun yerleşmesi için kralın oğlu Albrecht’i kaçırır. Oğlunun yokluğundan adamlarını suçlayan Leoric, gerçekleri göremeyen deli haliyle Lachdanan’ı suçlar. Lachdanan, kralın askerlerini ve en sonunda delirmiş kralı öldürür. Albrecht’i ele geçiren ve kendi şekline dönüşen Diablo, son kardeşi Baal’i kurtarmak için harekete geçer.

Bu sırada, uzun yıllar önce Tristram’dan ayrılmış bir gezgin oyuncu, eski şehrine geri döner.

Zindanlar ve Düşmanlar

Diablo’nun en ikonik unsurlarından biri zindanlardır. Oyun, Tristram kasabasının altındaki karanlık zindanlarda geçer. Bu zindanlar, her katta daha karmaşık ve tehlikeli hale gelir. Oyuncular, çeşitli düşmanlarla ve zorlu bosslarla karşılaşarak bu zindanlarda ilerler. Zindanlarda ilerledikçe daha güçlü düşmanlar ve daha değerli eşyalar bulunur, bu da oyuncuların keşfetme isteğini artırır.

Diablo’nun düşmanları, oyunun karanlık atmosferine uyacak şekilde tasarlanmıştır. Şeytanlar, iskeletler, zombiler ve daha birçok korkutucu yaratık, oyuncuların karşısına çıkar. Oyunun tasarımı, oyunculara sürekli bir tehdit hissi verir ve bu, gerilim dolu bir deneyim sağlar.

Ekipman ve Yükseltmeler

Ekipman, Diablo’nun önemli bir parçasıdır. Oyuncular, çeşitli silahlar, zırhlar ve eşyalar bulur ve kullanır. Her eşyanın kendine özgü özellikleri ve efektleri vardır, bu da oyuncuların stratejilerini özelleştirmesine olanak tanır. Eşyaların rastgele ve farklı özelliklere sahip olması, her oyun seansını benzersiz kılar.

Çoklu Oyuncu ve Sosyal Etkileşim

Diablo, ilk başta tek oyunculu bir deneyim sunmasına rağmen, çok oyunculu moduyla da dikkat çekti. Oyuncular, bir LAN ağı üzerinden veya internet üzerinden arkadaşlarıyla oynayabilirlerdi. Bu çok oyunculu mod, oyunun topluluk tarafından benimsenmesini ve yayılmasını sağlamada büyük bir rol oynadı. Ayrıca, bu mod, oyuncuların stratejilerini paylaşmalarına ve birlikte zindanları fethetmelerine olanak tanıdı.

Miras ve Etkiler

Diablo’nun başarısı, onun devam oyunlarının ve türevlerinin ortaya çıkmasına neden oldu. Diablo II ve Diablo III gibi devam oyunları, serinin mirasını sürdürdü ve genişletti. Ayrıca, Diablo’nun etkisi, birçok başka oyun tasarımcısının da benzer karanlık temalar ve mekanikler kullanmasına ilham verdi.

  • Site İçi Yorumlar

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.